Boğaziçi'nde Finans Zirvesi Protestosu: Öğrenciler Kampüse Sahip Çıktı!
Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen "Finans Zirvesi", öğrenciler tarafından kitlesel bir protestoyla karşılandı. Güney Kampüs'te gerçekleşen zirveye tepki gösteren öğrenciler, iktidarın üniversitelerdeki uygulamalarını ve finans sektörünün etkilerini eleştirdi.
Protesto, sabah erken saatlerde başladı ve hızla büyüdü. Öğrenciler, ellerinde pankartlar ve dövizlerle kampüs içinde yürüyüş düzenledi. Pankartlarda, "Eğitim değil ticarethane", "Boğaziçi'me dokunma", "Finans sermayesi değil, bilim ve özgürlük istiyorum" gibi sloganlar yer aldı. Bazı öğrenciler, zirvenin içeriğini ve katılımcılarını eleştirirken, üniversitenin özgürlükçü ve bilimsel kimliğine sahip çıktıklarını vurguladılar.
Öğrenciler, zirvenin Boğaziçi Üniversitesi'nin değerleriyle çeliştiğini ve üniversitenin ticarileştirilmesine yönelik bir adım olduğunu savundular. Zirvenin, finans sektörünün çıkarlarını ön planda tuttuğunu ve öğrencilerin ihtiyaçlarını göz ardı ettiğini belirttiler. Ayrıca, iktidarın üniversitelere müdahalesini ve akademik özgürlüklerin kısıtlanmasını eleştirdiler.
Protestoya katılan öğrenciler, "Bu zirve, üniversitemizin ruhuna aykırı. Bizler, bilim ve özgürlük için mücadele ediyoruz. Kampüsümüzü finans sermayesine teslim etmeyeceğiz." şeklinde konuştu. Protesto, öğleden sonra saatlerine kadar devam etti ve kampüs çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin bu protestosu, son zamanlarda artan üniversite odaklı eylemlerin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Öğrenciler, üniversitelerinin geleceği için mücadele ettiklerini ve özgürlükçü ve bilimsel bir eğitim ortamı talep ettiklerini gösteriyorlar. Olayla ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Protestonun Ardından Beklentiler: Öğrenciler, üniversite yönetiminden ve iktidardan somut adımlar beklediklerini ifade ediyorlar. Üniversitenin özerkliğinin korunması, akademik özgürlüklerin güvence altına alınması ve öğrencilerin ihtiyaçlarının dikkate alınması yönünde taleplerde bulunuyorlar. Bu protestonun, üniversite yönetimini ve iktidarı harekete geçireceği ve daha şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışının benimsenmesine katkı sağlayacağı umut ediliyor.
